Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize
olsun.
Bilinç ile yapay zeka arasındaki fark nedir?
Bernard Beckett tarafından yazılmış Genesis
isimli romanda insan olmanın ne anlama geldiğini sorgulanıyor.
Yapay zeka sahibi bir ROBOT ile bilinç sahibi
bir varlık olan bir İNSAN arasındaki diyaloglar ile insan olmanın tanımı
yapılmaya çalışılmış.
Kitapta, yapay zeka ile bilinç arasındaki
benzerlikler / farklılıklar ortaya konulmaya çalışılmış, bilinç ile
yapay zeka arasında önemli bir fark olmadığı kanaati oluşturulmaya çalışılmış.
Öncelikle bilinç ve yapay zeka kavramlarının
tanımlarını hatırlayalım.
Bilinç
Yapay zekâ
insan zekâsına özgü olan, algılama, öğrenme,
çoğul kavramları bağlama, düşünme, fikir yürütme, sorun çözme, iletişim kurma,
çıkarımsama yapma ve karar verme gibi yüksek bilişsel fonksiyonları veya otonom
davranışları sergilemesi beklenen yapay bir işletim sistemidir.
Bu sistem aynı zamanda düşüncelerinden tepkiler
üretebilmeli (eyleyici yapay zekâ) ve bu tepkileri fiziksel olarak dışa
vurabilmelidir.
Dikkatinizi çekmek istediğim nokta yapay
zekanın windows, android gibi bir işletim sistemi olduğudur.
Yapay zeka ile ilgili çalışmaların ülkemizde ve
dünyada hangi seviyede olduğu hakkında detaylı bilgi sahibi olmak
isteyenler yapay-zeka org sitesini ziyaret edebilir.
Özellikle Devrim Çamoğlu’nun D.U.Y.G.U
(D.U.Y.G.U , açılımı Dil Uzam Yapay Gerçek Uslamlayıcı) Projesi hakkındaki
bilgileri ve
T.Y.İ.D (Türkçe Yapay zeka İşaretleme Dili) ile
ilgili bilgileri okumak yapay zekanın geldiği nokta hakkında temel bilgi
edinilmesi için yeterlidir.
Kitaptan bazı alıntılar yapmayı uygun görüyorum.
Yapay zeka sahibi robot karakterinin ağzından
ifade edilen düşünceler :
Alıntı
'İdealarınızla
(fikirlerinizle), onlar sanki birer ürünmüş gibi gurur duyuyorsunuz, ama
aslında onlar birer ASALAK. Neden evrimin sadece fiziksel olana
uygulanabileceğini düşünüyorsunuz ki? Evrimin
ortama saygısı yoktur. Önce hangisi geldi dersin: akıl mı/ yoksa akıl Fikri mi?
Bunu daha önce hiç düşünmedin mi? Birlikte geldiler. Akıl da bir
ideadır.
Alınması gereken ders budur/ ama korkarım bu seni aşıyor. Kendini
merkezde görmek senin bir insan olarak zayıf tarafın. Bak şimdi
sana dışarıdan görünen manzarayı söyleyeyim.
'Hâlâ benimle birlikte misin? Öyle olduğunu biliyorum. Her asalak gibi Düşünce
de uysal bir ev sahibi olmadan varlığını sürdüremez. Ama Düşünce’nin
yeni ve kendi çıkarlarına daha uygun bir ev sahibi tasarlaması için ne
kadar zaman geçeceğini sanıyordun?
'Beni kim yaptı sanıyorsun? Düşünen makineyi, Düşünce’yi gerçekten de şaşırtıcı
bir etkinlikle yayabilecek bir makineyi kim yaptı dersin?
'Ben insanlar tarafından yapılmadım. Ben idealar tarafından yapıldım. Art
artık yeni bir hevesle konuşuyordu. Gözleri büyümüş, dudakları titriyor,
ağzından akan salyası boynunun kabarık turuncu kıllarına bulaşıyordu.
Art’in yerine oturan sözcükleri karşısında Adam irkildi.
'Beynindeki tüm bilgiyi alıp, onu sözcük sözcük tanımlamanın ne kadar zaman
alacağım hayal edebiliyor musun? Kaç yaşam boyu?
Benim beynimin içeriği iki dakikadan az bir süre içinde kopyalanabilir. Sana
daha önce yalan söyledim. Sözünü ettiğim deney yapıldı bile.
İki hafta önce ilk tam aktarımı gerçekleştirdik. Ertesi gün şu kapıdan içeri
girdiğimde artık tümüyle yepyeni biriydim.
Tek bir kablo, tek bir devre eskisiyle aynı değildi. Ama sen farkı anlamadın
bile; ben de öyle. Öbür ben kapatıldı.
Yakınlarda bir gün kendimle tanışmak fırsatını bulmayı umuyorum.
'Sözcükler eskimiş ve biraz da kaba bîr mekanizmadır. Düşünce’yi aktarmanın
daha etkin bir yolu her zaman hesapta vardı.
Beni Düşünce yaptı çünkü yapabiliyordu. Peki bundan sonra ne
olacak?
Düşünce, aynı seni kullandığı gibi, beni de kullanacak. Ve kim daha
fazla dayanacak, sen mi ben mi? Bana bunu yanıtla, Bay Et ve Kemik. Kim
daha fazla dayanacak? Düşünce kimi tercih edecek?’
…
Bilinç sahibi insanın ağzından ifade edilen
düşünceler :
Alıntı
'Düşünmek yapmaktan daha
fazlasıdır. Ne yaptığını bilmek demektir. Beynim
kalbimin atmasını sağlıyor. Bu otomatik olarak oluyor. Ben farkında değilim.
Bu beynimin bir işlevi, ama düşüncemin değil. Eğer bana bir şey atacak olursan,
onu savuşturmak için kolumu otomatik olarak kaldırıp, kendime siper ederim.
Bunu düşünmeden yaparım. Adam, bir darbeden korunuyor gibi, koluyla hızla
yüzünü örttü.
"Ama şimdi, bu hareketi sana gösterirken, onun hakkında düşünüyorum.
Hareketlerim istemli. Onları aklımda bir amaçla yapıyorum.
Dışarıdan bakan birine göre, arada bir fark yok. Fark niyette, sonuçta
değil. Bu farka biz düşünce diyoruz. Sen VERİ İLE UĞRAŞIYORSUN, ben ise
anlamla.
'Bu sözcükleri konuşuyorum çünkü söylemek istediğim bir şeyi söylüyorlar. Ama
benim uykumda da konuşmam, hatta uyanık bir insanla bir sohbet yürütmem bile
mümkün.
Bu da farklı bir konuşma şekli. Fark yine düşünce, sözcüklerimi isteyerek seçme
yöntemim. Sen bunun için bana benzemiyorsun. Senin oynayan ağzın benim
atan kalbim gibi.
Bir amaç ile tasarlanmış, ama niyetten yoksun bir makine.
Yapay zeka sahibi robot karakterinin ağzından
ifade edilen düşünceler :
Alıntı
Adam’ın gözlerine bakmaya devam
eden Art’ın yüzüne yavaşça bir gülümseme yayıldı.
‘Bu savın getirdiği zorluk şu ki’ dedi Art, 'senin durduğun yerden aynen
böyle görünüyor olmalı. Tanımına karşı çıkmıyorum, sadece benim
de bu standartlar çerçevesinde düşünebileceğime itiraz etmene karşı çıkıyorum.
'Bu şekilde hissetmen son derece doğal. Birçok makine gördün. Belki onları
yapılırken izledin ve hareketli parçalar ile elektronik devrelerden başka bir
şey olmadıklarını biliyorsun.
Düşünmediklerini biliyorsun. Otomatik olarak açılan kapılar, ya da
bir fırın düşünmez; bir tabancanın aklı yoktur. Ve böylece, hiçbir
makinenin düşünmediği sonucuna varıyorsun.
'Senin için, düşünce çok özel bir şey gerektiriyor gibi. Ama bunu bir de benîm
bakış açımdan görmeye çalış. Beyinleri olan bir sürü yaratık görüyorum.
Belki bir solucan, ya da bir sinek veya bir yaban arısı. Düşünüyorlar mı, yoksa
sadece birer makine mi bunlar?
'Seninle yedi dilde konuşabilirim. Bunların hepsinde tartışabilirim. Sıfırdan
başlayarak kendimin aynısından bir tane yapabilirim.
Şiir yazabilirim, seni satrançta yenebilirim. Şimdi, kim daha fazla düşünen bir
varlığa benziyor, ben mi yoksa yaban arısı mı?
Ben sadece bir makineyim, ama yaban arısının bir beyni var. Yani, senin
mantığına göre yaban arısı benden daha iyi bir düşünür oluyor.
‘Benim beynim bir yaban arısınınkinden çok daha büyük.’
‘Benim devrelerim de otomatik bir kapınınkinden çok daha karmaşık’
Tartışmanın devamı benzer şekilde devam ediyor.
Kitaptaki bilinç ile yapay zeka arasında önemli
bir fark olmadığı düşüncesine rağmen bir bilgisayar programcısı sıfatı ile
aradaki önemli fark hakkında bilgi sahibiyim.
BUNUNLA BİRLİKTE benim göremediğim başka
farklarda olduğu düşüncesi ile bu soruyu forumdaşlarıma sormak ihtiyacı
hissettim.
Not : Kitaptan
yapılan alıntılardaki “Adam” karakteri yirmili yaşlarda bir İNSANDIR. Art
karakteri yapay zeka sahibi bir ROBOTTUR.