Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.
Keşke söylemeseydim... (40 yaşından küçükler içindir.)
Aşağıda yazacaklarım Muhmmet Bozdağ beyin Ruhsal Zeka kitabının özeti
niteliğindedir.
Biriniz bir şey dilediğinde (söylediğinde) ne istediğine (söylediğine) DİKKAT
ETSİN.
Çünkü hangi isteklerinin(söylediklerinin) kabul edileceğini
(olacağını) bilmez. (Camiü's-Sağir, Hadis no: 531)
Bir kimse kardeşini bir kusurla ayıplarsa, o kimse ölmeden o kusuru işler.
(Camiü's-Sağir, Hadis no: 8869)
Biz insana, 'anne ve babasına' iyilikle davranmasını tavsiye ettik.
Annesi onu güçlükle taşıdı ve onu güçlükle doğurdu.
Onun (hamilelikte) taşınması ve sütten kesilmesi, otuz aydır.
Nihayet güçlü (erginlik) çağına erip KIRK yıl (YAŞın)a ulaşınca, dedi
ki:
"Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve senin razı
olacağın salih bir amelde bulunmamı bana ilham et;
benim için soyumda salahı ver. Gerçekten ben tevbe edip Sana yöneldim ve
gerçekten ben müslümanlardanım."
(AHKAF/15)
1. 1996 yılında özel bir okula bilgisayar alımı için yaptığımız bir sohbette
BİLGİSAYARIN ÖNEMİNİ ANLATMAK
için şu anlamda bir cümle kullandım :
Öğretmenin görevi eğitmek olmalıdır, öğretim bilgisayarla da yapılabilir.
Bu sözü söyledikten sonra, en uzunu 1 yıl süre olan 5-6 değişik işte çalıştım.
Son 5-6 yıldır herhangi bir iş bulamıyorum.
Şu anda öğretimde bilgisayarın kullanılması için elimden gelen gayreti
gösteriyorum.
Son beş yılda ürettiğim 100 den fazla programı herhangi bir maddi kazancım
olmadan web sitemde yayınlıyorum.
1996 yılında NE SÖYLEDİĞİME DİKKAT ETSEYDİM aynı şeyi söyler miydim?
2. 2004 yılında maddi imkânları çok kötü olan birinin evlenmek için girişimde
bulunduğunu öğrendim.
Evlenmesi için gerekli maddi desteği sağlayacak hayırseverden maddi yardımı
almak görevi bana düştü.
Maddi desteği aldığım hayırsevere düşüncelerimi şu anlamda bir cümle ile
söyledim.
- Maddi imkanı olmayan kişilerin, evlenmek için girişimde bulunmasını doğru
bulmuyorum.
2006 yılında evlenmek amacıyla ilk adımı attığım zaman evlilik için gerekli hiç
bir maddi imkânım yoktu.
2004 yılında NE SÖYLEDİĞİME DİKKAT ETSEYDİM aynı şeyi söyler miydim?
...
Gençlik yıllarımda Allah (c.c.) karşı büyüklenmek anlamına gelebilecek birçok
söz söylemişimdir.
40 yaşından sonra bu sözlerimin bedelini ödediğimin farkına varmaya başladım.
Hayatınızı incelerseniz sizin de dikkat etmeden söylediğiniz sözler olduğunu
göreceksiniz.
İnternet ortamında paylaşılan bazı sözleri alıntılayarak örneklendirmeyi uygun
görüyorum.
***
Bu vakitten sonra ağzımla kuşta tutsam, nafile…
Affetse bile, hep beyninin bir yerlerinde, acaba oyun mu? Acaba yalan mı
diyecek.
***
en son sigarayı SEVDİĞİME VE HAYATIMIN BİR PARÇASI olduğuna karar verdim
***
Ne olursa olsun hele şu yaz günü bu içeceklerden kimsenin vazgeçeceğini
düşünmüyorum.
Bu yazılara rağmen, Sonunda ölüm olsa bile.
****
vazgeçemediğimiz bir içecekse zararını aza indirmek için yemekten
sonra içebiliriz,
hazmı kolaylaştırır, asidini kaçırabiliriz, çocuklar için içirmeyelim ama ille
içecekse sulandırıverelim.
***
Dünyanın 50 yıl önce konuştuğu, tartıştığı
adamı biz 50 yıl sonra tartışamadık..
***
Bu cümleleri yazanlardan özür diliyorum.
Fakat yazdıkları bu cümleleri bir kenara not etmelerini ve 40
yaşlarına geldiklerinde yazdıklarını okumalarını rica ediyorum.
O zaman bu sözler için
-Keşke söylemeseydim- şeklinde düşüneceklerini tahmin ediyorum.
Bu konuda daha detaylı örnekler Muhammed Bozdağ beyin Ruhsal zekâ kitabında
mevcuttur.
İlgilenen arkadaşlara okumalarını tavsiye ederim.
Ben kırk yaşımı aştığım için Ahkaf suresi 15. ayette buyurulduğu gibi
Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve senin razı olacağın
salih bir amelde bulunmamı bana ilham et.
şeklinde niyazda bulunuyorum.
Darısı gençlerimizin başına...
Saygılarımla...