Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Nancy Christie’nin yazdığı “Değişime var mısınız?” kitabından alıntı:

Bir gün, arkadaşım Betsy bana topuklarında ve parmak uçlarında gümüş taşlar, üst kısmında da şerit olan kahverengi süet bir bot verdi.
İlk düşüncem, "Bunlar BEN değil. Uçları çok sivri, topukları çok yüksek ve üstelik modaya uygun...

Bunlar benim almak isteyeceğim türde botlar değil."

Sonra botları ayağıma giydim Sanki benim ayağım için yapılmışlar gibi tam oldular.
Biraz topuk (çok fazla değil), bir metre elli yedi santim olan boyumu beş parmak uzattı ve o anda benim dünyaya  farklı bir bakış açısı ile bakmamı sağladı. Süet benim kendim için alacağım bir şey değildi; çünkü pahalı ve havai olabiliyordu.
Fakat o ayakkabıları giymek beni farklılaştırdı. O andan sonra daha şık, modern ve değerli olmuş gibiydim.

Şimdilerde fırsat buldukça giyiyorum o botları ve ne zaman giysem, biraz dana cüretkar atıyorum adımlarımı, duruşum  biraz daha iddialı oluyor ve ben kendimi daha cesur hissediyorum.

Düşünüyorum da, kaç kere "ben" olmadıkları için elbiseleri, makyaj malzemelerini ya da aksesuarları geri çevirdim.
Beğenmeyeceğime kanaat getirerek kaç filmi izlememekte ayak diredim?  Yada alışmadığım tatları denemekten kaçındım?
Daha da kötüsü, bana doğru veya güven verici görünmedikleri için "benim tarzım" olmadıklarını söyleyerek kaç fırsatı elimden kaçırmışım.
....

Karakteriniz dışındaki bir eylemi yapmayı deneyerek alışkanlıklarınıza ne kadar saplanıp kaldığınızı bir test edin.
Aşırı bir şey olması gerekmez. Sadece redde bileceğiniz sıradan bir davranış olması yeterli.
Bu eylem biraz gülünç, gereksiz ve belki bir parça korkutucu mu geliyor? Güzel. o halde bu eylemi uygulayın.
***********
40 yaşındaki koskoca adam, ilköğretime giden çocuklarla masa tenisi mi oynarmış? ...

Çoluk çocuk sahibi bir kadın, liseli gençlerle futbol, basketbol, voleybol mu oynar?...

Öğrencilerin okul çıkış saatlerinde okul önünden geçmek mi dediniz? Allah (c.c.) korusun...

Kivi mi? Şu yeşil limona benzeyen şey mi? Nasıl yiyorsunuz o iğrenç şeyi...

Bu sıcakta o pardösüyü nasıl giyiyorlar anlamıyorum? 

Tarzınız olmadığını düşünerek yapmadığınız şeyler nelerdir?