Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.
Nancy Christie’nin yazdığı “Değişime var mısınız?” kitabından alıntı:
***
Bir sabah televizyon kanallarını gözden geçirirken, İrlandalı bir turizm
acentesinin reklamına rastladım.
Bu reklamı daha önce milyonlarca kez izlemiştim; fakat o sabah
başlayış şekli dikkatimi çekti:
"Kendinize verdiğiniz sözleri tutuyor musunuz?"
...
Benim sözünü etmekte olduğum, ebeveynimize, çocuklarımıza ya da arkadaşlarımıza
vermiş olduğumuz sözlerdir.
"Söz veriyorum, seni hayvanat bahçesine götüreceğim."
"Sana saçını boyamada yardımcı olabileceğimi söylemek isterim."
....
çünkü sözü alan kişi sözünüzde duracağınızın ve güzel günlerin kapıda olduğunun
bilincinde oluyor.
Bu vaatler ruhu canlandırır, beyni güçlendirir ve bedeni tatmin eder.
Eğer başkalarına bu tür vaatlerde bulunuyorsak, neden kendimizi seyrek olarak
şımartıyoruz?
Eğer vaatler böylesi güzel sonuçlar doğuruyorsa, kendimize sözler verip
de bu sözlerimizi tutarsak mutlu insanlar oluruz.
...
Son zamanlarda kendime kaç kere söz verdiğimi, onları neden yaptığımı, eğer
verdiğim sözlerde dursaydım ne olacağını sordum
ve fark ettim ki, diğer insanlara daha çok söz vermişim ve kendime verdiklerimi
"eğer zamanım olursa", "zamanım olduğunda" ve
"işim biter bitmez" gibi söylemlerle sınırlamışım.
****
Bu mesajı yazmayı bitirdikten sonra kendime buzdolabından bir meyve
ısmarlayacağım.(Mesaj bitti, bir de şu e-postalara cevap yazayım da ondan
sonra ısmarlarım.)
E-postalara cevap yazdım. Meyveyi boş ver. Parka gidip biraz hava
alayım. Şu e-postaları gönderir göndermez parktayım.
İnternete bağlanmışken bir de …. sitesine bakayım.
Şu iki mesajı not alayım daha sonra bu mesajlara cevap yazarım.
Üüüüf! siteye bağlanalı yarım saat olmuş. Ezanda okundu. Namazı kılayım.
Ondan sonra parka giderim. Ama bugün okumam gereken kitabı okumadım.
Parkta okusam. Vakitte epey geç oldu. Şimdi parka gidip vakit kaybetmeyeyim.
Zaten şu programda yapmam gerekenleri de yapamadım...
Siz kendinize verdiğiniz sözleri tutabiliyor musunuz?