Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.
Evlilikte eşlerin birbirine uyum sağlaması
Evlilik öncesinde yaygın olduğunu düşündüğüm bir düşünce şekli vardır.
Kişiler evlenmeyi düşündüğü kişide beğenmediği özellikleri evlendikten sonra
değiştirtebileceklerini düşünmektedirler.
Bu şekilde düşünenler, GENELLİKLE kendilerini aldatırlar.
Fakat kişilerin eşlerini değiştirmeleri de mümkündür.
Kişilerin eşlerini değiştirebilmesinin hemen hemen TEK YOLUNUN kendilerinin
değişmesi gerektiğini bilmeleri gerekir.
Evlilik bir uyumdur, eşler birbirlerindeki değişime uyum sağlarlar.
Düşüncemi örnek bir olay ile açıklamaya çalışayım.
Ahmet ve Nazlı uzun süreden beri birbirilerini tanımakta ve hemen her konuda
iyi anlaşmaktadırlar.
Çevrelerindeki herkes evlendikleri takdirde uyumlu bir çift olacaklarını
düşünmektedirler.
Yakın arkadaşları Bülent ile Leyla evlidir ve Ahmet ve Nazlı'nın evlenmesini
istemektedirler.
Ahmet ve Nazlı ile konuşarak evlenme konusunu gündeme getirirler.
Ahmet, düzenli olarak namazını kılmaktadır ve evleneceği kişininde namazını
kılıyor olmasının şart olduğunu belirtir.
Nazlı hanım ise hiç bir şekilde namaz kılmayacağını ve tesettür kıyafeti
giymeyeceğini belirtir.
Bülent kendisinin namaz kıldığını, Leyla hanımın namaz kılmadığını buna rağmen
Leyla hanıma namaz kılması için hiç bir baskı yapmadığını,
bu şekilde evliliklerini devam ettirdiklerini belirterek onlarında bu şekilde
yapmalarının mümkün olduğunu belirtir.
Ahmet bey bu çözüm şeklini kabul etmez, evleneceği kişinin muhakkak namazını
kılıyor olması gerektiğini belirtir.
Aile büyüklerininde baskısı ile bir süre sonra Ahmet bey bu çözümü
kabul ederek, Nazlı hanıma evlenme teklifinde bulunur.
Nazlı hanım, Ahmet beydeki bu değişikliğe biraz şaşırır, fakat Ahmet beyin
sözünü tutmak için elinden geleni yapacağından kesin olarak emindir.
Yine de eşeği sağlam kazığa bağlamak ister ve taahhütü yazılı olarak ister.
Bununla da yetinmez.
Ahmet beyin aile fertleri ile görüşerek onlarında hiç bir şekilde namaz kılması
konusunda kendisine telkinde bulunmaması şartını söyler.
Aile büyükleri, Ahmet razı olduktan sonra bize söz düşmez şeklinde görüş
bildirir.
Bunun üzerine Bülent ve Leyla hanımın şahitliğinde nikah kıyılır.
Nikahtan bir kaç gün sonra, Bülent beyin bir yıl yurtdışında çalışması
gerektiği için Bülent bey ve Leyla hanım yurt dışına giderler.
Bir yıl sonra yurda döndüklerinde Ahmet ve Nazlı'yı ziyarete giderler.
Kapıyı tesettür kıyafet içerisinde, Nazlı hanım açar.
Bülent ve Leyla hanım birinci şoku atlatmadan ikinci şok gelir.
Nazlı hanım düzenli olarak namaz kılmaktadır.
Nazlı hanımın merak dolu bakışlara verdiği cevabı dinleyelim:
- Evlendikten sonra, Ahmet'in namaz kılışlarına şahit oldum.
Namazlardan sonra elini kaldırıp duaya başladığı zaman sanki yüzü parlamaya
başlıyordu.
Özellikle sabah namazlarından sonra yaptığı duada yüzündeki huzuru açık ve net
olarak görüyor, ona imreniyordum.
Bir süre sonra, onun görmediği zamanlarda bende ellerimi açıp dua etmeye
başladım.
Aradan bir kaç ay geçtiğinde, kendimi namazlarımı kılıyor buldum.
Namazlarımı kılmaya başlayınca, tesettürsüz olmak beni rahatsız etmeye başladı.
Böylelikle tesettür kıyafetler giymeye başladım.
Nazlı hanımın açıklamasından tatmin olmayan Bülent bey Ahmet'i bir kenara çekip
ona sorar:
- Leyla yıllardır benim namaz kıldığımı gördüğü halde namaz kılmayı aklından
bile geçirmiyor.
Nazlı'nın namaza başlamasının asıl sebebi nedir?
Ahmet beyin cevabı :
- Nazlı ile evlenmeye karar verdiğimden beri her namazdan sonra ellerimi açıp
yalvarıyorum:
"Allah'ım (c.c.) sen Nazlı'ya namazı sevdir."
Değişim kaçınılmazdır, eşinizi değiştirmek istiyorsanız işe kendinizi
değiştirmekle başlayın.
Sizlerin uyum sağlamak konusundaki düşünceleriniz nelerdir?