Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.


Nasıl besleniyorsunuz?
 
Pek fazla televizyon izlemiyorum.
Geçtiğimiz günlerde takip ettiğim bir dizinin başlamasını beklerken bir kamu spotunda söylenen şu cümle dikkatimi çekti.
- Her anlamda küçülürsünüz...
Halkı obezite konusunda bilinçlendirmek için yapılmış kamu spotundaki bu cümle beslenme ALIŞKANLIKLARI konusundaki düşüncelerimi derleme ihtiyacı hissettirdi.

1) Uzman olduğu iddia edilen bazı kişiler çeşitli vesilelerle insanların günde kaç kalori alması gerektiği konusunda açıklamalar yapmaktadır.
Bu tür açıklamaları ciddiye almıyorum. Çünkü belirtilen kalori miktarından çok çok az miktarda  kalori alarak sağlıklı bir yaşam sürmenin mümkün olduğu tecrübe ile bilinmektedir.
Benzer şekilde uzman olduğu iddia edilen kişiler sağlıklı yaşamak için, hayvansal ve bitkisel ürünlerden oluşan DENGELİ bir beslenmenin şart olduğunu söylemektedirler.
Hiç bir hayvansal ürün tüketmediği halde sağlıklı yaşayan sayısız insan mevcuttur.
Bu nedenle bu tür açıklamaları hiç bir şekilde ciddiye almıyorum.

2) Şu hususu özellikle vurgulamak istiyorum, beslenme bir ihtiyaç değil, alışkanlıktır.
Daha açık söylemek gerekirse, günde iki-üç öğün yemek yemek ihtiyaç değil bir alışkanlıktır.
Vücudunuzu 40 günde bir yemek yemeye alıştırırsanız, 40 günde bir yemek yiyerek sağlıklı bir yaşam sürmeniz mümkündür.
Organların çalışması için besine ihtiyaç yoktur, organların çalışması için gerekli enerji havadan sağlanabilmektedir.

3) Yunus Emre'nin bir şiirinde geçen şu cümle her zaman beni düşündürmüştür:

"Ne beslersin bu teni, sinde (mezarda) kurt kuş yer gider."

Sonuçta kurda, kuşa yem olacak bir bedeni beslemek için uğraşmaya değer mi?

4) Risale-Nur isimli eserin Hakikat çekirdekleri başlıklı bölümünde şu cümle yer almaktadır:

87. Bir lokma kırk paraya, diğer bir lokma on kuruşa...
Ağıza girmeden ve boğazdan geçtikten sonra, birdirler.
Yalnız, birkaç saniye ağızda bir fark var.
Müfettiş ve kapıcı olan kuvve-i zâikayı taltif ve memnun etmek için birden ona gitmek, israfın en sefihidir.

Yiyeceğimiz besinleri hazırlarken harcadığımız zaman, enerji, maliyeti sadece ağız denilen müfettişi memnun etmek için mi?
Ağız denilen müfettişi memnun etmezsek ne olur?

5) Mesnevi 3. kitaptan bir alıntı :

50. İnsan, ana karnındayken kan emer, varlığı kanladır, bedenin nesçi kanla vücut bulur.
Kandan kesilince gıdası süt olur, sütten kesilince lokma yemeğe başlar.
Lokmadan kesildi mi Lokman kesilir, gizli matlûba talip olur.
Ana karnındaki çocuğa birisi dese ki: Dışarda pek düzgün, pek güzel bir âlem var

Boyuna, enine geni
ş bir yeryüzü… orada nice nimetler var, nice sonsuz yiyecek şeyler.


55. Da
ğlar, denizler, ovalar, bostanlar, bağlar, çayırlar
Pek y
üksek, ziyadar bir gökyüzü… güneş, ay ışığı, yüzlerce süha yıldızı.
Y
ıldızdan, poyrazdan, doğudan, batıdan esen yeller bağlar bahçeler gelin gibi süslenmekte, bezenmekte.
O
âlemdeki şaşılacak şeyler anlatılamaz ki sen, neden bu kapkaranlık yerde mihnetler içindesin?
Bu daracık çarmıhta kan yemektesin; hapis içinde, pislikler içinde, sıkıntılar içindesin.


60. Çocuk, kendi haline bakıp bunları inkâr eder, bu elçilikten yüz çevirir, kâfir olur.
Olmayacak şey, hileden, yalandan başka bir şey değil, der.
Kör adamın vehmi, bunu anlamaktan ne kadar uzak!
Buna benzer bir şey görmediği için münkir idraki bunu da kavramaz.
İşte cihandaki halk da buna benzer.
Abdâl, onlara öbür âlemden bahsetti mi,
Bu dünya kapkaranlık, dapdaracık bir kuyudur bu kuyunun dışında renksiz, kokusuz bir âlem var dedi mi.


65. Bu s
öz onların hiçbirinin kulağına girmez.
Çünkü bu dünya tamahı, kuvvetli ve büyük yerdedir.
Tamah, kula
ğa bir şey duyurmaz. Garez, gözü kapar adama bir şey anlatmaz.
Nitekim o ana karn
ındaki çocuk da kana tamah ettiğinden, o aşağılık yurtlara kan, onun gıdası olduğundan.
Tamah ona bu âleme sözü duyurmaz. Bedendeki kanı, gönlüne sevdirir.
*Sende bu âlemin güzelliğine tamah etmektesin de bu tamah, o ebedî âlemin güzelliğine perde oluyor.
*Gururla dopdolu olan bu hayatın zevki seni doğruluk hayatından uzaklaştırmakta.
*İyi bil ki tamah seni kör eder
şüphe yok. Senden yakînı örter.
*Tamah y
üzünden Hak, sana bâtıl görünür tamah yüzünden sende yüzlerce körlükler artar durur.
*Do
ğrular gibi tamahtan çekinde ayağını o eşiğin üstüne bas.
*O kapıdan girdin mi kurtulursun. Gamdan da dışarıya ayak atmış olursun neşeden de.
*Can gözün aydınlanır Hakk
ı görür; küfür karanlığından kurtulur, din nuru kesilir.

Mevlana, bu d
ünyadaki gıdanızdan vazgeçerseniz, çok daha güzel rızıklara kavuşursunuz diyor.
Haklı olabilir mi? Bence denemeye değer.

6) Yaklaşık on yıl önce beyaz ekmek yemeyi bıraktım, kepekli ekmek yiyorum.
Sadece kepekli ekmek yemek suretiyle yediğim ekmek miktarını yarıya indirdim.
Beyaz ekmekten vazgeçemiyorsanız tazesini yemekten vazgeçin.
Bir gün önce alınmış beyaz ekmeği yeme ALIŞKANLIĞI kazandığınızda yediğiniz ekmek miktarının en az yüzde elli azalacağını garanti ediyorum.
Sağlık bakanlığının tavsiye ettiği gibi tam buğday ekmeği yeme ALIŞKANLIĞI kazanırsak beslenme ile ilgili problemlerimizin büyük çoğunluğu ortadan kalkmış olacak.

7) Uzman olduğu iddia edilen kişiler bol su içmeyi tavsiye ediyorlar. Vücudumuz ne kadar suya ihtiyacı olduğunu bilir.
İhtiyacınızdan fazla su içerseniz, fazla olan su hiç bir işleme tabii tutulmadan vücuttan atılır.
Fazla suyu atmak zahmetini zarar hanesine yazabilirsiniz.
Vücudumuzun suya değil harekete ihtiyacı vardır. Hareketle birlikte su ihtiyacı doğal olarak ortaya çıkar.
Hareket ihtiyacı, belirli zamanlarda kısa süreli sporlar yapmak yerine, günlük işlerimizi hareket gerektirecek şekilde yaparak çözümlenmelidir.
Özellikle yürüyen merdivenlerin kullanılmasından özenle kaçınılmalıdır.
İki-üç kat için asla asansör kullanılmamalıdır.
Mümkün olduğu kadar alçak yerlerde yatmalı/oturmalıdır. Bu şekilde oturup kalkarken zorunlu olarak hareket imkanı olmalıdır.
Vasıtalara iniş ve binişlerde yürüme mesafesini azamiye çıkarmaya özen gösterilmelidir.
Bu tür ALIŞKANLIKLAR sağlıklı bir hayat için önem taşımaktadır.

Kamu spotundaki cümlede belirtildiği gibi her anlamda küçülmeye devam etmek istiyorsanız beslenme ALIŞKANLIKLARINIZDAN vazgeçmeyin.